4 Nisan 2009 Cumartesi

david gilmour ve no:0001



syd barrett' ın pink floyd' tan kopuşundan sonra gruba dahil olan; müthiş soloları ile grubun müziğinde bambaşka boyutların kapısını açan dahi gitarist david gilmour...

6 mart 1946 de ingiltere cambridge' te doğmuş, babası bir genetik doktoruymuş ve oğlunun bu denli sağlam bir gitarist olması için genleriyle oynamış olmasından şüpheleniyorum. ayrıca gilmour, barrett' a ilk gitar dersini veren adamdır.

gilmour yakışıklı bir adamdı ve bir ara erkek modellik yaptı. barrett ilk bestelerini yapmaya başladığında gilmour, joker’s wild isimli bir grupta çalıyordu, bu grupla birlikte fransa’da bir yıl kaldı, sonra ingiltere’ye döndü, grup dağılmıştı ve o beş parasızdı. uzun zamandan beri syd’i görmemişti, diğerlerini ise hiç tanımıyordu, pink floyd bu arada epey yol almıştı ve syd artık gruptan kopuyordu, böylece dave, pink floyd’un beşinci elemanı olarak gruba katıldı ve çok ta iyi etti.


gilmour, efsanevi fender stratocaster gitarlarının 0001 seri numarasına sahiptir. sözkonusu gitarı gilmour' un roadie' si almış ve gilmour' a satmıştır. gitar üretilen ilk fender değil ama 1954 mayıs ayında üretilen ilk fender' lerden 1 ay sonra haziran ayında üretilmiştir ve bilinen en eski stratocaster' lardandır.
gitar ilk olarak gilmour' un solo albüm çalışmalarında 1978 te fransa'da super bear stüdyolarında kullanılmıştır, daha sonra gitar gilmour tarafından the wall'da another brick in the wall part-2'nin ritm kısımları için kullanılmıştır.


3 Nisan 2009 Cuma

barış manço


Kendimi bilmeye başladığım yıllarda - takribi 4 ya da 5 yaşlarında idim herhalde - Barış Manço' ya olan hayranlığım belirmişti. Bunu gururla yazabiliyorum çünkü daha sonraki yıllarda - yine takribi 15-16 yaşlarında - Barış Manço' nun yaptığı müzikle ilgili daha yerli yerine oturmuş bir dinleyici haline gelmiştim.

Barış Manço' nun yaptığı müzik öylesine etkilemişti ki gitar çalmaya çalıştığım - hala çalmaya çalışıyorum - ilk zamanlarda onun şarkılarını ve sesini taklit etmeye çalıştığımı hatırlıyorum. Ne güzel günlerdi :)

Yaptığı müzik o zamanki Türk müziğinin öylesine ilerisinde ki o zamanlar sıkça kullanılmayan synthesizer efektleri ile müthiş işler çıkardığını görebiliyoruz.

Allah rahmet etsin; büyük adamdı, kıymetini biz değil Japonlar daha çok bildi...

2 Nisan 2009 Perşembe

pink floyd


pink floyd ile ilk tanışmam ortaokul yıllarında oldu. o yıllarda üniversite sıralarında oturan abimin getirdiği the wall albümünü dinleyerek tanışmıştım bu müzikle.
Kişiliğimin gelişmeye başladığı yıllardı o zamanlar ve çevremdeki insanlar da dinlediğim müzik gibi değişiyordu.

blogta müzik ve sanat ile ilgili birşeyler yazmak istiyorum ve ilkinin de pink floyd olmasını istedim.
hadi hayırlı olsun diyelim...

NOT: pink floyd' tan daha çooook bahsedeceğiz ama :)